Turkcell Üstün Kupa’da Beşiktaş ile karşılaşan ve alandan 5-0’lık mağlubiyetle ayrılan Galatasaray’da Kerem Aktürkoğlu için olay yaratan bir argüman ortaya atılmıştı.
Takım kaptanlarından olan Aktürkoğlu’nun devre ortasında oyundan çıkacağını öğrendiğinde yardımcı antrenör İrfan Saraloğlu ile tartıştığı ve küfürler edip, şişe tekmeleyerek reaksiyon gösterdiği öne sürülmüştü.
Kerem Aktürkoğlu, toplumsal medya hesabından sabaha karşı yaptığı paylaşımla tezlere karşılık verdi.
İşte Aktürkoğlu’nun paylaşımı ve kullandığı sözler:
TFF Muhteşem Kupa’daki Beşiktaş maçının devre ortasında, Galatasaray’ın soyunma odasında yaşanan birtakım konuşmaların hakikatinden saptırıldığını ve dedikodu temeline dayanan halde haberleştirildiğini üzülerek takip etmek durumunda kaldım.
Süper Lig’de son iki dönemin şampiyonu unvanıyla çıktığımız Üstün Kupa maçının birinci yarısını geride kapattıktan sonra, sırf oyuncuların olduğu kısımda, grup kaptanı olarak arkadaşlarıma önümüzde uzun bir müddetin bulunduğunu, kulübümüz ve taraftarımız için geri dönebileceğimizi anlatıp, ikinci yarı öncesi moralimizi yüksek tutmamız gerektiğini söyledim.
“REAKSİYONUM HAYAL KIRIKLIĞI İLE SINIRLIDIR”
İkinci yarıda vazife almayacağımı öğrendikten sonra verdiğim tepki, değerli bir final maçında kulübüme ve kadro arkadaşlarıma yardımcı olamayacağım için yaşadığım hayal kırıklığı ile sonludur.
Kariyeri boyunca Galatasaray’a ulaşmak için çok uzun yollar kat eden, Galatasaray’ın kendisi için ne mana tabir ettiğini çok yeterli bilen ve Galatasaray’a her seferinde sıkı sıkıya bağlanan bir atlet olarak, Galatasaray’a ve temsil ettiği kıymetlere, nabzımın en yüksek olduğu anda dahi rastgele bir saygısızlıkta bulunmayacağımın bilinmesini isterim.
Bilinmesini istediğim bir başka husus ise Galatasaray’ın kutsal kabul edilmesi gereken soyunma odasındaki rastgele bir konuşmanın, manasından saptırılmış olsa dahi, Galatasaray Kaptanı’na düşmanca bir halla her türlü dedikoduya taban hazırlanarak, “birçok farklı yerden teyit ettiklerini” lakin yaptıkları mesleğin en temel prensiplerini yok sayıp, yarattıkları olayın taraflarından birine kelam hakkı tanıma gereksinimi dahi hissetmeyen birtakım bireylerce konuşulabilecek noktaya ulaşmasıdır.
Ayrıca topluluk olarak dönem uzunluğu büyük emek verdiğimiz, üzerinde 30 milyondan fazla Galatasaraylının tek tek hakkının bulunduğu şampiyonluktaki katkı muhasebesini yapmak da bu bireylerin haddine değildir.
Yaşadığımız ağır yenilgiyle yüzleşerek başımızı dik tutacağımız ve gayelerimiz için çabaya devam edeceğimiz dönemin bu periyodunda, dışımda gelişiyor olmasına karşın bu türlü bir gündemin oluşmasından hüzün duyuyorum.
Ben Galatasaray’ın bir ferdi olarak, bundan evvel olduğu üzere, bundan sonra da her an, her yerde Galatasaray menfaatleri için yaşamayı ve bana vazife verildiği vakit çaba etmeyi sürdüreceğim.