CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Rus oligarklara ilişkin yatların Türk karasularında bulunmasına TBMM Genel Kurulu’nda reaksiyon gösterdi. Çakırözer, “Biz burada savaşı kınayan bildiriler yayınlayalım, Şentop gitsin Kırım Doruğu’nda konuşsun, sarayın umurunda değil. Onlar ne yapıyor? Putin’in destekçilerine kol kanat açıyor. Bir de bunun ismine ‘tarafsızlık’ diyerek bizi ve dünyayı kandırmaya çalışıyorlar. Tahıl güvenliği için yürütülen diplomasi tarafsızlıktır, kıymetlidir, kıymetlidir. Barış için uğraş göstermek, orta buluculuk teşebbüslerinde bulunmak doğrudur lakin buradan uyarmak isterim; bu fotoğrafın ismi ‘tarafsızlık’ falan değildir. Bu fotoğrafın ismi, düpedüz ambargo fırsatçılığıdır, yaptırım fırsatçılığıdır. Bunun ismi, yeni Reza Zarrablar yaratmaktır. Bunun ismi, yeni ayakkabı kutuları demektir, yeni para sayma makineleri demektir” dedi.
Utku Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda dün yaptığı konuşmada, Türkiye-Rusya münasebetlerini kıymetlendirdi ve Rus oligarkların Türkiye karasularında bulunmasını eleştirdi. Çakırözer, şunları söyledi:
“27 Şubat 2020’de Suriye’de şehit düşen 34 askerimizin hesabını sorabildiniz mi?”
“CHP olarak, önümüze gelen her tezkerede şu soruyu ısrarla sormaya devam ediyoruz: 27 Şubat 2020’de Suriye’de şehit düşen 34 askerimizin hesabını sorabildiniz mi? O askerlerin şehit edilişinde sorumluluğu bulunduğu devlet yetkililerince açıkça söz edilen Rusya’ya karşı ne yaptınız? Hiçbir şey. Tam bilakis, Türkiye’yi eskisinden daha fazla Rusya’ya bağımlı yaptınız. Hesabını sordunuz mu? Bir kuru özür olsun alabildiniz mi? Hayır. Fakat bir Rus savaş uçağı Türkiye tarafından düşürüldüğünde Rusya, yazılı resmi bir özür mektubu alana kadar Türkiye’ye karşı her çeşit yaptırımı uygulamıştı. Siz ise 34 şehidimizin hesabını sormayı bıraktık bir kenara, ulusal gururumuzu ayaklar altına alma kıymetine gidip Putin’in kapısında dakikalarca bekletildiniz. O hakaret yetmedi, bekleme imajlarının kamuoyuyla paylaşılmasını dahi sineye çektiniz. Sizin o daima övündüğünüz prensipli, onurlu dış siyasetiniz, işte lakin bu kadar prensipli, fakat bu kadar onurludur.
“Rusya’nın memleketler arası hukuka alışılmamış adımları kabul edilemez”
Rusya, Türkiye için değerli bir ülke. Bölgemizdeki gelişmeleri direkt ya da dolaylı etkileme gücüne sahip bir ülke. Bağlantılarımızı düzgün tutmak, Türkiye’nin ulusal çıkarına. Fakat, evvel Gürcistan’da milletlerarası hukuku yok sayan müdahaleleri, akabinde hükümran bir devlet olan Ukrayna’nın Kırım bölgesini işgali, sonra Ukrayna’nın işgali, hepsi milletlerarası hukuka alışılmamış. Bunlar kabul edilemez. İktidar ve muhalefet, kabul edilemez buluyoruz. Hakikaten TBMM Lideri Sayın Mustafa Şentop’un bu hafta Zagreb’de 1.Uluslararası Parlamentolar Ortası Kırım Platformu Toplantısı’na katılarak bu tavrımızı kayda geçirmesini olumlu kıymetlendiriyoruz.
Ukrayna Parlamentosu Dışişleri Komitesi ile TBMM Dışişleri Komisyonu’muzun toplantısında CHP temsilcisi olarak şahsen ben, mevzuyu gündeme getirerek Sayın Şentop’a davette bulunmuştum. ‘Türkiye en üst seviyede bu toplantıya katılmalı’ demiştim. Sonuçta, Meclis’imizin Kırım Zirvesi’nde en üst seviyede iştirak sağlaması hem Kırım Tatarı soydaşlarımızı mutlu etti hem de Rusya’nın hukuksuz işgali altında ulusal egemenliğini müdafaa gayreti veren Ukrayna’yı mutlu etti. Şentop, orada, ‘Rusya’nın Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson’u ilhakını tanımıyoruz, bunlar yok kararındadır. Kırım ve ilhak altındaki öteki bölgeler dâhil Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne Türkiye sarsılmaz dayanak veriyor’ dedi.
“32’den fazla yat, karasularımızda; en az 13 tanesi demirli”
Meclis’imizin resmi tavrını ortaya koyması açısından bunlar değerli açıklamalar. Düzgün, hoş ancak bu telaffuzla aksiyon birbirini tamamlamıyor. Saraydaki tek adam idaresi Rusya’ya kendisini o denli bağlamış ki Meclis Başkanı’nın kelamlarının hiçbir manası kalmıyor. Neden bu türlü diyorum? Bu fotoğraflar, tam da Sayın Şentop Kırım Zirvesi’ndeyken dünya basınında yer aldı. Ne bunlar? Putin’in baş destekçisi Rus oligarkların yatları, o denli bu türlü değil, her biri 100 milyonlarca dolar. Bizimle ne alakası var? Zira yatlar Türk limanlarına demirli. Memleketler arası yaptırım kararı var, hiçbir yere gidemiyorlar. Vah vah, Türkiye’ye sığınmışlar. 32’den fazla yat girmiş karasularımıza. En az 13 adedini demirli şu anda. İsimleriyle, yerleriyle biliniyor: Preadator, Solaris, Titan, Ragnar, Romeo, Flying Fox, Halo, Eclipse, Anna, Garcon, Pasific. Kim bu oligarklar? Moskova’daki savaş makinesinin destekçileri, tahminen de zımnî ortakları. Hangisinin, hangi yatı Türkiye’nin neresinde, hepsi biliniyor, yazılıyor, görüntüleniyor.
“Bunun ismi yeni Reza Zarrablar yaratmaktır”
Biz burada savaşı kınayan bildiriler yayınlayalım, Şentop gitsin Kırım Tepesi’nde konuşsun, sarayın umurunda değil. Onlar ne yapıyor? Putin’in destekçilerine kol kanat açıyor. Bir de bunun ismine ‘tarafsızlık’ diyerek bizi ve dünyayı kandırmaya çalışıyorlar. Tahıl güvenliği için yürütülen diplomasi tarafsızlıktır, kıymetlidir, pahalıdır. Barış için gayret göstermek, arabuluculuk teşebbüslerinde bulunmak doğrudur ancak buradan uyarmak isterim; bu fotoğrafın ismi ‘tarafsızlık’ falan değildir. Bu fotoğrafın ismi, düpedüz ambargo fırsatçılığıdır, yaptırım fırsatçılığıdır. Bunun ismi, yeni Reza Zarrablar yaratmaktır. Bunun ismi, yeni ayakkabı kutuları demektir, yeni para sayma makineleri demektir.
Bu yatların ülkeye girişine müsaade verenlere seslenmek isterim: Ukrayna’da yaşanan zulümden ölen, azap gören binlerce sivilden haberiniz var mı? Yerinden edilen milyonlardan, ülkelerinin kurtuluşu için savaşan Ukraynalı askerlerin eşleri ve çocuklarının Türkiye’ye sığındıklarından haberiniz var mı? Bursa’da, Eskişehir’de, Elâzığ’da ve diğer kentlerde süreksiz olarak konuk ediyoruz. Eskişehir’de birkaç defa ziyaret ettik; belediyelerimiz, merkezi yönetim dayanak veriyor. Bildiğim kadarıyla Sayın Emine Erdoğan, o anneleri şahsen ağırladı, çocuklarının konserini dinledi. O vakit kim bu vicdansız ambargo fırsatçıları? Bu yatlar neyin nesi? Yani artık siz, Moskova’daki savaş makinesinin ortağı bu oligarkları, Türkiye’ye sığınan o Ukraynalı bayanlar ve çocuklarla bir kefeye mi koyuyorsunuz? Bu fotoğrafın manası tam da budur.
Tamam, Türkiye bu yaptırımlara uymuyor. Lakin bunun manası, her istediğini yapmak olmamalıdır. Hukuken uymak zorunda olmayabilirsiniz ancak bir de yazılı olmayan ahlaki, vicdani prensipleriniz yok mu sizin? Hiç mi rahatsız olmuyorsunuz bunları gördüğünüzde? İşin kolayını bulmuşsunuz. Ne gerek var vicdan azabı duymaya? Bir sorun sizi çok mu rahatsız ediyor? Çabucak sarayın sansürcüleri devreye girsin, herkesin gördüğünü biz görmezden gelelim. Bu haberlere ‘dezenformasyondur’ damgası vurun geçsin, rahat etsin vicdanlarınız. Savaşmış, kadınlarmış, çocuklarmış, ölüyormuş, kimin umurunda.” (ANKA)