Cumhuriyet’in miraslarından olan Ankara Tenis Kulübü’nün yıkıldı.
Tenis Kulübü’nün Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Gölbaşı’nda bir arazi ve 15 milyon liralık teklifini kabul etmesi nedeniyle bina boşaltıldı. TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamada da yıkıma reaksiyon gösterildi.
‘Başsağlığı’ başlığıyla yayımlanan açıklamada, “Başkent’te Cumhuriyet’in çağdaş mimarlık yapıtlarına yönelik yıkımlarla birlikte, evvel 19 Mayıs stadyumu yıkıldı. Spor tesisi olarak tescil müracaatının yapıldığı yargı evresinde alanında uzman eksperlerin korunması için rapor verdiği bir periyotta 2863 sayılı kanuna ve 662 sayılı unsur kararına karşın Ankara Tenis Kulübü de yıkıldı. Bu el birliği ile işlenmiş kentsel cinayet ile ortamızdan alınan Cumhuriyet’in çağdaş mimarlık yapıtlarından olan Ankara Tenis Kulübü binasını kaybetmenin derin hüznü içerisindeyiz. Başkent’in ve mimarlık topluluğunun başı sağ olsun” denildi. Açıklamada şu sözler de yer aldı: “Ankara Tenis Kulübü, Cumhuriyet’in ‘sağlam baş, sağlam bedende bulunur’ kelamının sporla formlandığı, spor siyasetlerinin Başkent’teki temsil ve simge yerlerinden idi. Ankara Tenis Kulübü, Ankara’da İtalyan mimar Paolo Vietti imzasını taşıyan 1936 yılında inşa edilen Cumhuriyet’in birinci stadyumu olan 19 Mayıs Stadyumu yerleşkesinin içinde yer alıyordu. 19 Mayıs spor yerleşkesinde, hipodrom ve stadyum 1936 yılında inşa edilmiş, ertelenen iki adet tenis kortu 1938 yılında, 1947 yılında kurulan Ankara Tenis Kulübü’nün binası ise mimar Reha Ortaçlı tasarımı ile 1954 yılında inşa edilmiştir.”
SUSUYORLAR, ÖFKELİYİZ
TMMOB Kent Plancıları Odası Ankara Şubesi’nden yapılan açıklamada ise “ Kent belleğinde değerli yerleri olan Vilayetler Bankası Binası, su süzgeci yapısı, stadyumlardan ve nicelerinden sonra, kamusallık, tarihsellik ve ilerici pahalar yaratan alanlara katlanamamakta; saçma uygulamalar kılıfı ile yıkmakta, tarihimizden, değerlerimizden ve ilerici bir toplum yaratma idealimizden çalmaktadır. Ankara Tenis Kulübü de bunun son örneği olmuştur. Hayatımıza ve kıymetlerimize yapılan her yıkıcı müdahaleye olan öfkemiz büyümektedir. İktidarın bu hoyrat yıkımlarına karşı ise yüzyıllık başkentte meslek örgütleri dışında kelam söyleyen kimse kalmamış; kentin belediyeleri, siyasi parti örgütleri, sivil toplum örgütleri, kent kurulları susmaktadır. Öfkeliyiz, üzgünüz” sözleri yer aldı.