Gazeteci Fatih Altaylı, kentlerin kurtuluşunun kutlanması gerektiğini söyleyen TBMM eski Lideri İsmail Kahramana’a sert sözlerle reaksiyon gösterdi.
TBMM eski Lideri İsmail Kahraman’ın Rize’nin fethinin 561’inci yılı münasebetiyle düzenlenen aktiflikte yaptığı konuşma reaksiyon çekmişti.
Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanmasına karşı olduğunu söyleyen Kahraman, ‘2 Mart’ta Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok Erzurum şu martta. Kentlerin düşman işgalinden kurtuluşu hasebiyle kutlama yapılmaz. ‘Ben esirdim, esaretim bitti, ben köleydim’ diye ikrarda bulunulmaz. Bu küçüklük kompleksi verir, bu yanlıştır, bu türlü şey olmaz. Fetihler kutlanır. Tarihi varlıklı ve engin bir milletiz biz. Biz esaslı bir devletiz. Zaferlerle dolu bizim tarihimiz. İstanbul’un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve o denli gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki’ tabirlerini kullanmıştı.
“Bu ülkeyi sizin dedeleriniz kanla kurdu” ?
Gazeteci Fatih Altaylı, dün akşam Habertürk’te 30 Ağustos bahisli programda İsmail Kahraman’ın kelamlarına reaksiyon gösterdi. Altaylı şunları kaydetti:
‘Bu büyük zaferi küçültmek isteyenlere asla inanmayın, asla prim vermeyin. Kurtuluş Savaşı’nı ufaltmak isteyenlere asla inanmayın. Bin bir zorlukla kuruldu bu ülke. Meclis Başkanlığı makamında bir müddet maalesef oturmuş birinin ‘Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri yoktur’ üzere hezeyanlarına asla prim vermeyin. Bu ülkeyi sizin dedeleriniz kanla kurdu, kanla koruyacaklar. Kansızların laflarıyla bu ülkenin sokakta bulunduğunu da zannetmeyin.’
“Buradaki alçakça niyeti herhalde sezinliyorsunuz”
Fatih Altaylı, dün Habertürk’te yayınlanan yazısında da İsmail Kahraman’a reaksiyon göstermişti. Kahraman’ın sözlerini hatırlatan Altaylı, ‘Buradaki alçakça niyeti herhalde sezinliyorsunuz. Kurtuluş Savaşı’nı ve onun kahramanlarını yok saymak. Osmanlı’nın payitahtının, İstanbul’un 4 yıl düşman işgalinde kaldığını dahi unutturmak’ demişti. Altaylı yazısını şöyle sürdürmüştü:
‘Yıllar evvel İstanbul’un işgalinin gereğince bilinmediğini, bu bahiste kâfi yayın olmadığından yakınmıştım. Bu canım kent, 4 yıl boyunca işgal güçleri tarafından yönetilmişti. Şimdi İsmail Kahraman gibiler öbür kentlerimizin de işgalini de unutturmak niyetinde belirli ki.
Sonunda 30 Ağustos’u da tarihimizden silmek dileğinde oldukları aşikar. Bu topraklar hiç işgal edilmemiş, Kurtuluş Savaşı hiç olmamış üzere yapacaklar. Osmanlı’yı da bir küme iç isyancının yıktığı tezini işleyecekler muhtemelen.
O vakit Maraş’ın başındaki Kahraman, Urfa’nın başındaki Ulu, Antep’in başındaki Gazi sıfatlarını da silin bir zahmet. Sonra biri çıkıp sorar “Bu kentlere niçin Kahraman, Ulu ve Gazi diyoruz?” diye. Sonra apışıp kalırsınız.“Biz ne anlarız kahramanlıktan, gazilikten, biz kim ulu olmak kim” diyecek haliniz yok ya!’